Genel olarak, firmaların tercihi 30% veya 50% oranında siparişte ön ödeme yapılmasıdır. Dolayısıyla, geri kalan meblağın yüklemeden 1 hafta öncesinde tamamlanması gerekir. Buna rağmen, bazı ülkelerin kanunlarında 30% ön ödemenin geçilemediği gereklilikler var.

Genellikle tabi ki de her üreticinin veya satıcının gönlündeki ürettiği ürünün parasını peşin almaktır. Fakat, bu yöntemde alıcının söyleyecek pek sözü kalmamaktadır. Ve maalesef üretici bunu bazen de olsa alıcının aleyhine kullanmaktadır. Bu sebeple, 30% ön ödeme ve sonrasında LC ile çalışmak iki tarafı da rahatlatan bir süreçtir.  

Her ne kadar ilk akla gelen ödenecek navlun bedeli olsa da, aslında ihracatta zaman faktörü çok önemli bir husustur. Özellikle kur dalgalanmaları Türkiye gibi yüksek olan bir ülkede… Muhakkak evrak ve zamanlama titizliği olan , ihracatta deneyimli bir lojistik firması ile çalışmanızı öneririz.

Özetle; anlaşılan spek, bedel ve zaman. Buna ek olarak; ürününüze ve paketlenmesine ait yüksek çözünürlükte çekilmiş fotoğrafları, açıklayıcı ürün içeriği varsa tercih edilme sebebi olur.

Evet. Bu konuda haklısınız. Özellikle, Afrika bölgesinde bulunan ülkelerin çoğu kanunlarını Fransa, İngiltere vb. ülkelerden alıp uyguluyorlar. Kendilerine uygun olup olmadığını değerlendirmiyorlar. Bu nedenle, her gelen konteyner’dan numune alıp incelemeye gönderiyorlar. Bunu bazen politik nedenlerle de yapabiliyorlar. Bu yüzden, eğer imkanınız varsa bu tür ülkelere FOB’den ileri geçen bir çalışma modeline girmemeniz. En azından hedef pazarda sizin için süreçlerinizi takip edecek kimse yoksa.